Dilimizde EL
EL
Dr.Nazan Aybar’dan
- Eli, elime değmemek
- Elden, ayaktan düşmek
- Eline vermek
- Eline bakmak
- Elinden çekmek (eziyet)
- Elinde, avucunda kalmamak (Fakirlik)
- Ele, avuca sığmamak (Yaramazlık)
- El elde, baş başta
- El, elden üstün
- El terazi, göz nizam
- Eli, kolu dolu
- Elinin hamuru ile erkek işine karışmak
- Eline erkek eli değmemek
- El işte, gözü oynaşta
- Eli darda olmak
- Elinden almak
- Eli yetmemek
- Elini üstünden çekmek
- El ele vermek
- Eline almak ( Bir iş için)
- Elinden geleni yapmak
- Elden çıkarmak
- Elinde tutmak
- El etmek
- Elden düşme
- Eli mahkum
- Eline düşmek
- Elinden kaçırmak
- Elini eteğini çekmek
- Elini kana bulamak
- Elini kolunu sallamak
- El üstünde tutmak
- El değiştirmek
- Elinde olmak (veya olmamak)
- Eli ayağı buz kesmek
- Eli cebine gitmemek
- Elini çabuk tutmak
- Eli varmamak
- Eliyle koymuş gibi (bulmak)
- El yordamı ile (aramak)
- El, avuç açmak
- Alet işler, el öğünü
- Bir elin nesi, iki elin sesi
- Isıramadığın eli (öpüceksin)
- El altından
- El, ayak çekilmek (tenhalık)
- El kadar (küçük)
- El, etek öpmek
- Eli maşalı
- El basmak (gasp edercesine sahiplenmek)
- Elinin körü
- Eli, ayağı tutmak
- Eli, boş dönmek
- Eline su dökememek
- Elinden iş gelmek (veya gelmemek)
- Elle tutulur
- Eli sıkı (cimri)
- Eli, ayağı bağlı
- Eli, ayağı kesilmek (korku)
- Eli böğründe kalmak (çaresizlik)
- İkinci el
- El yakmak (pahalı)
- Ele gelmek (büyümek)
- Eli ekmek tutmak
- Eli hafif
- El kaldırmak
- Eli uzun
- El açmak
- El basmak (yemin)
- Elden, ele geçmek
- İki eli kanda olmak
- Elden geçirme (onarma)
- El değmemiş (bakir)
- Ele, ayağa düşmek
- Eline sağlık
- El kitabı
- Eline, yüzüne bulaştırmak
- Eline geçirmek
- El emeği
- El altında olmak
- Eli yüzü düzgün
- Dört elle sarılmak
- Elleri dert görmemek
- Sağ elde beş parmak
- El yazısı
- El yapımı
|